
Korona Günlerinde İnstagram Bağımlılığı
Korona günlerinde sosyal medyada geçirilen zamandan konuşacağız lakin ilk önce şunları söylemek istiyorum.
Seyahat tutkusuna kendini adamış biri olarak bu tutkuyu başkalarına da bulaştırma, bilgilendirme amacı ile açmıştım Gezginsandaleti. Bazen büyük bir hevesle yazıp , bazen hayal kırıklığı ile uzaklaştım yazmaktan.
Gittiğim yerler hakkında yazmak, ya da gitmeyi hayal ettiğim yerler hakkında araştırmalarımı yazmak kazançsız bir hobi idi çoğu zaman. Yıllarca gezdikten sonra siteyi ve instagramı hayatıma katmak için biraz geç kalmış olabilirim. Çoğu zaman işgüzarlığıma denk gelip boşlamış ta olabilirim. Önümüze gelen büyük isimleri örnek olarak kullanırsak bu tarz mecralarda yenilerin ,biz ortadakiler kadar bile çok şansı olmadığına inananlardanım.

Anne ben fenomen oldum !
Yeni açılan bir çok hesabın samimiyeti bir kenara bırakın tamamen bu işten isim ve para kazanmaya yönelik ortaya çıktığı o kadar bariz iken , ”hey güzelim her şey göründüğünü kadar kolay değil” deyip , bıyıklarım olsa altından pis birde gülüş atasım geliyor. Ellerinde zaten olmayan materyal ile üstelik birde çağımız vebasına denk geldiler ya. Birikmişlik yok , sunabilecekleri bir şey yok, söylenecek söz yok, çekiliş hesaplarına verilen birkaç yüz lira ile yeni açılmış sıfırdan bir hesabı bir haftada günümüz fenomeni haline getirip, kendilerinin inanmadığı bir gerçeğe birde sizleri inandırmaya çalışıyorlar. Evet canım sana dedim sana , kaç küçük altın dağıttın 20-30k hesaba kavuşabilmek için 🙂
Sahi ben kimdim !
Neyse kimseyi kızdırmak için yazmıyorum bunları 😉 ama kızmak serbest. Korona günlerinde instagramdan bahsedecektik konu nerelere geldi yine. Beni iyi tanıyanlar bunu sürekli yaptığım için alışkın olabilirler. Yeniler için siz de alışırsınız. Nasılsa bir süre stalklayacaksınız. Bu da kim diyeceksiniz ? Yada bu kendini ne sanıyor. Bakın bu süreçte özlediğim cümleler bunlar. Hiç insan hoppala bu da kim ya bilir kişi mi de böyle konuşuyor denmesini özler mi ? 🙂 Arada oluyor öyle şeyler.
Korona Gel canım gel , bir sen eksintin!
Yaklaşık 4 ay gibi bir süredir siteye yeni yazı girmiyorum. Haliyle şu dönem de belkide en az trafik alan siteler seyahat siteleri. Bütün arkadaşlarım girişlerin ne kadar düştüğünden filan bahsederken ben uzun süredir zaten istatistik kovalamadığım için önemsememiştim. Bu hafta eve dönünce Korona karantinasında iken geçmişe dönük son 2 ayda sitede neler olmuş diye bakınırken ve gelen mesajlar doğrultusunda şöyle bir gerçekle karşılaştım. Evdekal mottosu bir anda instagramla kafayı ye olayına döndü sanırım. Daha önce yazmış olduğum instagram pods grupları ile ilgili yazı okunma rekorlarına devam ediyor. Hatta normal zamandan daha fazla. Seyahat, lifestyle yada yemek hesapları gibi şirket hesabı olan hesaplar dışında son günlerde kişisel hesaplardan mesajlar almaya başladım. Yazınızı okudum ,acaba girebileceğim bir grup var mı? Dayı ne yapacaksın sen oralarda hepsinin bir teması var ,sen ne paylaşacaksın ne anlatacaksın insanlara bu megalomanlık nedir demek isterdim ama diyemedim tabi. Kibarca temalarını sordum ,yönlendirmek için ,lakin sonuç sıfır. Bilmem ne zaman açmak için mükemmel ötesi bir youtube projeleri varmış, ön hazırlık için Korona günlerinde instagrama yürüyeceklermiş falanmış filanmış. Gel anacım gel zaten bir siz eksiktiniz. Siz de geldiniz tam oldu camia.
Korona meydanı meydan okuyanlara bıraktı!
Son bir aydır yapmadığımız meydan okumanın haddi hesabı kalmadı, bir çoğumuzun günlük hangi saatte yemek yediğinden(yulafçılar burda mı ? ) , çektiği şınav sayısından , yastık yorganla bile fiziğinizin düzgün olduğundan ,aylarca evde kalsanızda makyajsız yataktan çıkmadığınızdan haberimiz var artık şükür. Elbette hepimizin canı sıkılıyor, tekrar sosyalleşebilmek sanalda olsa kendimizi aktif birer yaşama sahipmiş gibi hissetmek,psikolojimiz ve içinde bulunduğumuz durum için gerekli. Ancak sizce de boku çıkmadı mı ? Hani kendimizi tanıyacaktık, hani daha fazla kültürlenecektik ,hani yıllardır çalışmaktan kendimize ,sevdiklerimize ayıramadığımız zamanı ayıracaktık. Ne oldu ilk günlerde gruplarda dolaşan mutlaka izlenmesi gereken filmler, mutlaka okunması gereken kitaplar, online ziyarete açılmış müzeler listeleri. Biraz yukarı çıkın mesajlarda hepsi orda kaldı. Ha birde karantinada izlenecek en iyi 5 filmciler var. Sanırsın sinematografi okudu . İlla bunu izleyeceksiniz. Koysana başına bir tema 🙂 İzleyebileceğiniz seyahat filmleri, cinnet geçirilip evde ki kocayı baltayla doğratacak filmler, çocuk derdinden bıkmış annelerin izleyip vay böyle de hayatlar varmış dedirtecek filmler diye. Niye karantinada izleniyor. Ne özelliği var o 5 filmin.?
Hala 3-5 okumanın ,birkaç beğeninin peşinde gezince ne değişiyor hayatınızda. İstiyorum ki bir süre kendinizle konuşun, gerçekten bu hayatta başımıza gelen bu illet Korona olmasaydı ,nasıl olurdunuz onu düşünün. Samimi olun, samimiyet her zaman kazandırır. Belki çok sevilmezsiniz, belki de aksine tapılası görülürsünüz. Ama her türlü kazanırsınız.
Sağlıkla ,huzurla hoşkalın…


2 Yorum
Hakan
Güzel Yazı için eline sağlık 🙂
Filiz AYDEMİR
“samimiyet her zaman kazandırır.” Nokta..